KADINLAR POTANSİYEL GÜCÜMÜZ
20.yüzyıldan 21. yüzyıla geçiş sürecine “küreselleşme” kavramının damga vurduğunu söylemek doğru bir betimleme olur. Teknolojide yaşanan baş döndürücü gelişim (özellikle iletişim, ulaşım ve sanayide yaşanan devinim) ve değişim devletleri, toplumları ve bireyleri etkilemektedir. Buna bağlı olarak üretim sistemindeki yapısal değişiklikler işgücünün bu değişikliklere ayak uydurmasını zorlaştırırken; dünyanın çözmesi gereken farklı bir konu da dünyada artan nüfusa istihdam yaratma hususu olmuştur. Görüldüğü üzere işsizlik bugün gelişmiş ya da az gelişmiş olsun dünya ekonomilerinin çözmesi gereken en temel sosyo ekonomik sorunların başında gelmektedir.
Türkiye’ de diğer ülkeler gibi sürdürebilir bir büyüme ve kalkınma hamlesi için işsizlik sorunu ile mücadelesini sürdürüyor. 2017 Mart dönemi verilerinde % 11,7 olan işsizlik rakamını aşağılara çekmek istiyor.
İŞGÜCÜ PİYASASI ve KADIN
Bugün 2016 dönemi itibariyle nüfusumuzun % 50,2 sini erkekler %49,8’ni kadınlar oluşturmaktadır. Araştırmalar kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığını gösteriyor.(Erkeklerin yaşam süresi 75,3 iken kadınların yaşam süresi 80,7 )
KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANLARINDA DÜNYA ORTALAMASININ GERİSİNDEYİZ
Ülke genelinde işgücüne katılma oranı % 51,8 iken; erkeklerde bu oran % 71,7 kadınlarda ise %32,3…Kadınların işgücüne katılım oranını yıllar itibariyle değerlendirdiğimizde 2006 yılında % 24,9 iken bugün %32 lerin üstüne çıkması olumlu ancak dünyanın gelişmiş ülkeleri ile karşılaştırdığımızda kadınların işgücüne katılımı sorununa daha çok odaklanmamız gerektiğini görüyoruz.
Dünya ortalamasına bakıldığında kadınların işgücüne katılım oranının %50 civarında olduğunu görüyoruz.
AB Ülkelerinde kadınların işgücüne katılım durumuna baktığımızda; Fransa’da % 50,5, İsveç’te % 60,8, Danimarka % 58,1 Almanya % 54,5, Malta % 39,1 İtalya % 39,3 iken AB-28 ortalaması % 60 civarlarında olduğunu görüyoruz.
G8 ülkelerinde kadınların işgücüne katılım durumuna baktığımızda; ABD %55,9 Japonya’da %49 Kanada %60,8, İngiltere %57 olarak görüyoruz.
OECD ülkeleri grubunda yer alan Şili’de %50,7 İsrail 58,7, Güney Kore %50,1, Yeni Zelanda 62,3 gibi oranlarla karşılaşıyoruz.
EĞİTİMLİ KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMI YÜKSEK
Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görülmektedir. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı % 15,3, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı % 26,1, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı % 34,2, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %43 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı % 71,7 oldu.
KADIN İSTİHDAM ORANI ERKEKLERİN YARISINDAN DAHA AZ
2017 Mart dönemi TUİK verilerinde ülke geneli istihdam oranının % 46,1 olarak açıklandı. Erkeklerde istihdam oranı % 64,4 kadınlarda % 28,2…Yine AB-28 de kadın istihdam oranı % 60’’larda. Üye ülkeler arasında kadın istihdamının en yüksek olduğu ülke % 74 ile İsveç, en düşük olduğu ülke ise %45,5 ile Yunanistan oldu.
KADINLAR DAHA ÇOK EV İŞLERİYLE MEŞGUL
2017 Mart dönemi itibariyle 28 milyon 504 kişinin işgücüne dahil olmadığını görüyoruz. Bunun ortalama 20 milyonu kadın, 8 milyonu erkekten oluşuyor. Kadınların işgücüne katılmama sebepleri incelendiğinde; %50’nin üzerinde bir oran ev işleri ile meşgul olduğunu, % 11 civarında ise eğitim ve öğretimde bulunduğunu belirtmiştir.
KADIN İSTİHDAMINA ODAKLANMALI
Özellikle işsizlikle mücadele programlarında başarılı olunmak isteniyorsa kadınların işgücüne katılım oranlarının yükseltilmesine odaklanılmalı. Çünkü kadınların işgücüne katılımı, ekonomik ve sosyal açıdan büyümeyi sağlayan ve yoksulluğun azaltılmasında rol oynayan en önemli etkenlerden biridir. Kadınların işgücüne katılım oranlarının yüksekliği gelişmiş ülkelerin ortak özelliklerinden olup ülkemizde kadınların işgücüne katılımını engelleyecek nedenlerin en aza indirilmesi gerekiyor.
Bugün İŞKUR, KOSGEB, SGK gibi kurumlar kadın istihdamını yukarlara çekebilmek için çeşitli programlar uygulamaktadır. Özellikle İŞKUR’un kadınların meslek edindirmelerine yönelik programları, yine tecrübe eksikliğini gidermeye yönelik İşbaşı Eğitim programları önemli birer argüman haline gelirken özellikle program sonrasında kadın istihdamının arttırılmasına yönelik teşvik sisteminde daha basit ve işverenler tarafından kolay uygulanabilir bir yapının katkısı olacağına inanılmaktadır.
Son çıkan ve 31.12.2017 tarihine kadar devam edecek olan personel teşvik sistemi; artı istihdama gerekli koşullar sağlandığında SGK muafiyeti getirmesi işverenlerce olumlu karşılanmış ve diğer teşvik sistemlerine göre daha kolay uygulanabilir olması nedeniyle de tercih edilmektedir.
Burada çözüm modeli olarak birbirinden farklı teşvik modelleri yerine esnek, basit ve kadın istihdamını arttıracak bir model üzerinde çalışılmasının işgücü piyasası tarafından da olumlu karşılanacağı düşünülmektedir.
Serkan ÖZADA
Yönetim Kurulu Başkanı/ Girişimci İnsan Kaynakları Derneği