Dünya Çalışma Örgütü (ILO) Tarafından yürütülen; mültecilerin ve ev sahibi toplulukların ekonomik entegrasyonun sağlanması projesi kapsamında hedef kitleye yönelik MEKSA VAKFI tarafından organize edilen ve 7 başlıktan oluşan “İletişim, İş Arama Becerileri, iş sağlığı ve güvenliği eğitim programı; Mersin'den sonra ikinci etabı Adana HİLTONSA'da 28-29 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdi.
Yapılan programa içinde, Suriyeli ve diğer mültecilerin yanı sıra Türk vatandaşları da katıldı. Suriyeli vatandaşların yoğun olduğu 5 ilde yapılması planlanan projenin il durağı olan Mersin'den sonra ADANA ilinde yapılan organizasyona da katılım yoğun oldu.
Girişimci İnsan Kaynakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serkan ÖZADA; kendisinin de eğitici olarak görev aldığı programda yaklaşık 600 mülteciye toplumsal oryantasyon, iş hayatında temel beceriler, temel iş kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ağırlıkta olmak üzere birçok eğitim verildiğini belirtti.
PLANLAMA ÇOK ÖNEMLİ
Girişimci İnsan Kaynakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serkan ÖZADA yaptığı açıklamada; Adana ve Mersin ilinde yapılan araştırmaya göre kayıtlı geçici koruma kapsamındaki Suriye'li nüfusun toplam 300.000 civarında olduğu Nisan ayında açıklanmıştı. Yapılan eğitimlerde mültecilerin Türkçe'yi bilmemelerinin; hem sosyal hayata adaptasyonlarında hem de iş hayatına girişlerinde en önemli sorunların başında geldiğini ifade eden ÖZADA; geçici koruma belgesi almış ve 6 aylık bekleme süresi şartıyla Suriyeliler artık ülkemizde resmen çalışabileceklerini; burada ülkemize rekabet avantajı sağlamaları için; çözülmesi gereken en önemli sorunun "bu kaynağın en verimli şekilde üretime aktarılmasını sağlayacak İnsan kaynakları planlaması ve yönetimi " olduğunu belirtti.
Özellikle mesleki eğitimin önemli olduğunu fakat özellikle uluslararası kaynaklı projelerde mesleki eğitime katılan ve belirli bir ücret alması sağlanan Suriyeli işgücünün mesleki eğitim kurslarını gelir kapısı olarak görmemesi gerektiği, işgücünün yeteneğine göre mesleki eğitime yönlendirilmesi ve açılacak kursların işgücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun mesleklerde açılmasının çok önemli olduğu; Meslek edindirme kurslarının bir bölümünün mutlaka işbaşı eğitim tarzında bir modelle işletmelerde de yapılmasının hem öğrenme sürecini kısaltacağını hem de ekonomik ve sosyal uyum sorununa da katkı sağlayacağını düşündüğünü söyledi. Piyasanın özellikle ihtiyaç duyduğu ve Türk işgücünden bu ihtiyacı karşılayamadığı alanlarda ise; işe hazır ve doğrudan katkı sağlayacak Suriyeli işgücünün gerekli oryantasyonun sağlanmasından hemen sonra yönlendirmelerin yapılabileceği bir model üzerinde durulması üretime de olumlu etki edecektir.
KALİFİYE İŞGÜCÜNE DİKKAT
Tabi burada Suriyeli işgücünden bahsederken aralarında bulunan birden fazla yabancı dil bilen, iyi üniversite eğitimi almış elit Suriyeli işgücünün öncelikle kendilerini gerçekleştirebilecekleri işlerde değerlendirilmesinin hem verim açısından hem motivasyon açısından önemli olacaktır. Tabi burada Türk elit işgücünü ne kadar planlı bir şekilde yönetebildiğimiz de kendimize sormamız gereken en önemli soruların başında geliyor.
EN BÜYÜK SORUN DİL
Çalışma koşullarını taşıyan Suriyelilerin öncelikle dil sorununun çözümüne yönelik önlemler alınmasının, mesleki analizlerinin yapılmasının yanında özellikle Türk vatandaşlarının ilgi göstermediği açık pozisyonlar için ihtiyaç analizini doğru bir şekilde planlayan firmaların rekabet avantajı sağlayabileceğini belirtti. Suriyeli çalıştırma kontenjanında ise; 10'dan az çalışanı olan işletmeler 1 Suriyeli çalıştırabilirken 10 ve daha üstü çalışanı olan firmalar için çalışan Türk vatandaşı sayısının % 10'unu geçemeyecek. ( işveren İŞKUR'a başvurmuş ve 4 hafta geçmesine rağmen talep İŞKUR tarafından karşılanmamışsa çalışma izni başvurusunda kontenjan uygulanmayabilir)
MEVSİMLİ TARIM İŞİ YA DA HAYVANCILIKTA ÇALIŞMA İZNİ MUAFİYETİ
Eğer geçici koruma sağlanan Suriye vatandaşının çalışmak istediği iş mevsimlik tarım işi veya hayvancılıksa çalışma izni muafiyeti almak için geçici koruma sağlanan İl Valiliğine başvurabilecek.
KAYITDIŞILIK İŞGÜCÜ PİYASASINI OLUMSUZ ETKİLER
İş dünyası temsilcileri başta tekstil olmak üzere üretime dayalı sektörlerde vasıfsız eleman açığının gün geçtikçe fazlalaştığına dikkat çekiyor. Birçok firmanın vasıfsız eleman ihtiyacından dolayı tam kapasite üretim yapamadığı, Suriyeli mültecilerin bu tür sektörlerde çalışacak olmasının ekonomi için de olumlu bir durum olduğu değerlendirirken; Suriyelilerin kayıtdışı çalıştırılması, düşük ücret düzeyinde çalışmaları, zor koşullarda çalışmaları çalışma hayatında ki standartlara da olumsuz yansıyabileceğine dikkat çekiliyor.
İSTİHDAM TEŞVİKLERİ TEŞVİKLERİ DEVAM ETMELİ
ÖZADA; diğer yandan Milli istihdam seferberliği ile getirilen teşviğin; ekonomide hem kayıt dışı istihdamın kayıtlı hale gelmesine hem de artı istihdama pozitif yönde etki ettiğini , 31.12.2017'de sona ermesi öngörülen ve yeni istihdama sigorta primi, gelir vergisi , damga vergisi desteği sağlayan 687 sayılı KHK ile getirilen teşvik modelinin uzamasının işverenler tarafından da olumlu karşılanacağını söyledi. Çok farklı tarzda teşvik modellerinden ziyade basit, bürokratik kırtasiyecilikten uzak, gençleri ve kadınların işgücüne katılımını hedef alan uygulaması kolay üretimi ve artı istihdamı teşvik eden teşvik modelinin işverenler tarafından daha kullanılabilir olacağını özellikle aynı içerikli bildirim yükümlülüklerinin birden fazla kuruma bildirme yerine kurumlar arası sistem entegrasyonlarının biran evvel yapılması gerekliliğinin altını çizdi.
Diğer yandan kayıtdışı istihdam ve çalışma koşullarında ki kanuni standartlara uymayan firmaların da denetim mekanizması içine sokulmasının, işgücü piyasasındaki ücret, fazla mesai, çalışma koşulları gibi konularda kanuni olmayan rekabet avantajının önüne geçilmesinin önemini belirtti.