Büyük bölümü Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından yazılan Medeni Bilgiler, ilk olarak Prof. Dr. a. Afetinan tarafından 'Vatandaş İçin Medeni Bilgiler' adıyla 1930 yılında yayınlanmıştır. Bir dönem de ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak da okutulan kitapta Milli Kurtuluş Mücadelemizin Mimarı Mustafa Kemal ATATÜRK birçok konuya değinirken bugüne kadar belki hiç bilmediğiniz bir yönünü sizlerle paylaşacağız.  “Meslek seçimi ve Kariyer” evet Cumhuryetin kuruluşunu gerçekleştiren lider , cumhuriyetin ekonomik, kültürel, siyasi atılımlarını yaparken bir yandan da gençlerin gelecek kariyer yolculuğuna dair mesajlar veriyor. Savaştan çıkmış br ülkenin bunca sorunu varken neden bu konuyu atlamamış ATATÜRK:  Aslında resmi daha da büyüttüğümüzde bugün bile gerçekleştiremediğimiz şeyi yani ;ülkenin doğru insan kaynakları yönetimi ile kalkınacağını bize söylüyor.

     Bu noktada Atatürk’ün tarihteki öneminden dolayı “lider, askeri deha, başkomutan, başöğretmen…” gibi büyük sıfatlarının yanında, gelecek kuşakların doğru meslek seçimlerinin, bir ülkenin geleceği için ne kadar önemli olduğunu da bir kariyer ve mesleki rehber olarak  bizlere nasıl mesajlar verdiğini de göreceğiz. Özellikle sosyal medyada iş ve kariyer dünyası ile yakından ilgilenen bizler, birçok yabancı kişinin bu alana dair söylemlerini paylaşıyoruz ancak tarihimize mal olmuş düşünce kahramanlarını ne kadar okuyor ne kadar anlıyoruz; eleştirmemiz gereken en önemli konulardan biri de bu bizce.

     Şimdi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün 1930’lu yıllarda gençlere ve girişimci adaylarına “Meslek nasıl seçilir ve Yapılır” konusunda ne mesajlar verdiğine orijinal metne sadık kalarak bakalım:

MESLEK NASIL İNTİHAP OLUNUR VE YAPILIR

(Meslek seçimi ve Kariyer)

      İnsanın çalışmaktan hoşlanması ve zevk alması için mesleğini yeteneklerine uygun ve gücü ile orantılı olarak seçmiş olması gerekir. Bu nedenle gençlikte en önemli sorun, meslek seçimidir. Kişisel mutluluk ve aynı zamanda sosyal yarar meslek seçimine bağlıdır. Herkes yeteneğine uygun bir konumda bulunmalıdır.

YANLIŞ MESLEK SEÇİMİ

      Çoğu zaman bir mesleğin dış görünüşündeki yararlarına kapılan bir genç;  o görevin zorluklarının üstesinden gelebilecek nitelikte ve güçte değilse, aşırı ölçüde ve gereksiz yararsız çalışmalar yapmak zorunda kalır ve kendisiyle de hoşnut olmaz. Bundan çok olarak; başkasının daha iyi yapabileceği bir yeri tutmakla haksızlık etmiş olur.

      Gençler kıskançlıktan ve başkalarının elde ettikleri parlak sonuçlar hayalinden sakınmalıdırlar. Ölçülü olmak ve sosyal görev kaygısı bunu gerektirir.

“Biri, subay üniformasının sırmaları hoşuna gittiği için asker olmak ister, diğeri yazarın ya da ressamın kazandığı servet ve ün gözünü kamaştırdığından zeka ve öğrenim durumunu göz önüne almadan yazar ya da sanatçı olmak isterse, bu gibi hareketlerin sonucu çoğunlukla hayal kırıklığı olur. Diğer bakış açısından bu gibiler sosyal yaşam için yitmiş güçlerdir; bunlar daha iyi yönlendirilmiş olsalardı, kendilerine daha iyi bir yaşam sağlamış insanlığın mutluluğu arttırılmış olurdu.”

     İnsan kendine göre bir mesleğe girmeyip de diğer uygun olmayan mesleğe girmekle özgürlüğünü sınırlandırmış, geleceğini yanlış belirlemiş olur. Çünkü sapılan bir yol kolayca bırakılamaz, her mesleğin kendine göre gerekleri, gelenekleri ve yöntemleri vardır. Bunlara, insan zorunlu olarak uyar ve bağlı kalır.

MESLEK ERDEMLERİ:

Her meslek için geçerli ortak erdemler vardır:

     Her meslek bazı yetenekler ve özel nitelikler ister. Bu kuşkusuzdur. Ancak bazı ortak erdemler vardır ki bunlar aynı zamanda kişinin başarı ve kendine verilmiş işlerin iyi gitmesi için gereklidir. En aşağı dereceden en yukarıya kadar genel koşullar aynıdır.

     Üstlere karşı önem verme, doğruluk saygı, astlara karşı ilgi gösterme ve kabul edilen işte çaba yön ve ağzı sıkılık. Bu gibi erdemler olmaksızın, ne arkadaşlar arasında iyi ilişkiler olur ne de iş başarılı olur. Meslek görevi yalnız kişinin başarısını ve güvenliğini değil belki toplumun refahını ilgilendirir.

     Yurt bütün çocuklarının çalışmasıyla ve yardımıyla yaşar ve bundan başka toplumun işleyişinde yararsız hiçbir parça yoktur.

     Devleti yöneten bakanla, yurdun refahına elinin işiyle yardım eden sanatkar arasında birinin görevi diğerinden önemli olabilir ama her ikisi de iyi yapılmak koşuluyla ahlaksal değer aynıdır. Bu nedenle herkes kendisine düşen işten hoşnut olmalıdır. Mesleği ne olursa olsun bir yarar ortaya çıkacak ve bir görev görecektir.İnsan görevini yüreklilikle ataklık, bağlılık ve doğrulukla yapınca elinden geleni yapmış olur. Aynı zamanda bu görevi diğerine kıskançlık duymadan yapmalıdır.

EKİP ÇALIŞMASI:

     Yolunda yalnız olmayacaksın, orada aynı amacı izleyen başkaları ile beraber yürüyeceksin, bu yaşam yarışında diğerleri yetenekleri dolayısıyla sizi geçebilir. Bir başarı elinizden kaçabilir. Bundan dolayı onlara kızmayınız ve elinizden geleni yapmışsanız kendi kendinize de kızmayınız. Gerçekte önemli olan başarı değil çabadır. İnsanın elinde olan ve onu hoşnut eden ancak çabadır.

                                                                     

GİRİŞİM DÜŞÜNCESİ

Girişimcilik Çağın gereklerine uymayan yıkıma mahkumdur.

     Bir tembellik ya da ahlak gevşekliği çoğunlukla insanı atalarının yaptıkları aynı işte ve noktada tutuklu eder. “Babam, büyükbabam böyle yaptılar. Ben niçin başka türlü yapayım derler” Kuşaktan kuşağa, dış yaşamın genel koşulları değişir. Yeni koşullara uymayan ve gelenekte direnen, yalnız kalmaya zayıf düşmeye, yıkıma ve ölüme mahkumdurlar.

 “Bugün ileri sürülemez ki bir gezi yolculuğu için yavaş giden eski bir araba, yolun güzelliklerinden yararlanmaya uygun iyi taşıma aracıdır.  Bir işte ekspress tren ile giden bir rakiple yarış söz konusu olunca araba ile gitmek GEÇ KALMAK İÇİN EN GÜVENLİ ARAÇTIR. HER ŞEY BÖYLEDİR.”

Doğru işe yönelirken, risk alabilmek de önemlidir.

     Her şeyde en iyi olan ve insanın kendi gücüne uygun olan aranmalıdır. İnsan yüreklilik göstermeli ve tehlikeyi göze alabilmelidir. İnsan yeni bir girişimde özel bir zevk duyar; gücünü ve değerini anlar. O zaman kendi kendini daha iyi takdir eder ve başkalarına daha iyi taktir ettirir. Tek başına kalınca kendi güçsüzlüğünün acısını çeker.

 

    Evet yukardaki metni okuduğumuzda üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen meslek seçimi üzerine geçerliliğini yitirmeyen ve yitirilmesi de pek mümkün olmayan bilgileri Mustafa Kemal Atatürk  bizlere sunuyor. Bugün gerek meslek seçimi gerekse girişimcilik üzerine verilen eğitimlerde, seminerlerde oturumlarda bu bilgilerin çok öneml bir referans noktası olacağını düşünerek tarihimizde ki düşünce kahramanlarının daha iyi anlaşılabilmesini umuyoruz.

 

Hazırlayan: Serkan ÖZADA ( Girşimci İnsan Kaynakları Platformu Başkanı)

Kaynak: 1930 Medeni Bilgiler Kitabı ( Mustafa Kemal ATATÜRK)

 



or
or