DÜNYADA  GENÇLER

     2016 yılında Dünyada ki büyüme rakamlarının istenen düzeyde olmaması; İşsizliğin gerek ekonomik, gerekse sosyal ve psikolojik olumsuz etkileri dikkate alındığında devletler için ekonomide tam istihdam hedefini öncelikli hale getirmiştir. 1980 sonrası üretim, bilişim ve ulaştırma alanındaki yaşanan gelişmeler işgücü piyasalarını etkilemiş artan nüfusa yeterli sayıda iş yaratma, halen işi olanların iş kalitesini geliştirme, standart dışı iş modellerinin geliştirilmesi, güvencesiz istihdam ve gençlerin istihdamı daha da önem kazanmıştır.

    Küresel çapta işsiz sayısı 2016 yılında 197 milyonun üzerindeyken 2017 yılında yaklaşık 3 milyon işsizin daha bu rakama eklenerek 201 milyonun üzerine çıkacağı tahmin edilmektedir. Tabi genç işsizlik sorunu % 13’lük seviyesi ile yine küresel dünyanın baş etmesi gereken en önemli konulardan biri haline gelmiştir.

   2016 yılında ( Mart dönemi)  Avrupa Birliği üyelerinde genç işsizlik oranı ortalaması % 19,1 olarak açıklandı. Almanya’da %6,9, Hollanda da %9,8, Fransa’da % 24, İtalya’da % 36,7, İspanya’da %45,5 olarak ölçüldü.

TÜRKİYE’DE GENÇLER

      Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken 15-24 yaş grubundaki genç  nüfus 12 milyon 989 bin 42 oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %16,3’ünü oluşturdu. Genç nüfusun,  %51,2’sini genç erkek nüfus, %48,8’ini ise genç kadın nüfus oluşturdu.

    Ülkemizde 15-24 yaş grubunu oluşturan gençlerin işsizlik oranları yetişkinlerin işsizlik oranının iki katı  seviyesinde olduğu görülüyor. 2017 Şubat dönemi işsizlik oranı % 12,6 olarak açıklanırken genç işsiz  oranı % 23,3 ile her 4 gençten 1’inin işsizlik sorunu ile karşı karşıya kaldığını belirtebiliriz. Aynı yaş  grubunda genç kadın işsizlik oranı 26,6 ile genç erkek işsizlik oranının 5 puan yukarısında olduğu    görülüyor. Aynı dönemde ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı %23,9 seviyesinde

    GENÇLER HİZMET SEKTÖRÜNDE ÇALIŞIYOR

      İstihdam edilen gençlerin %17,6’sı tarım, %31,3’ü sanayi, %51,1’i ise hizmet sektöründe yer aldı. Tabi  bu rakamlar genel ülke rakamlarıyla da benzerlik göstermektedir.

     Genç İşsizliği konusunda yetersiz ekonomik büyüme, eğitim-istihdam arasındaki ilişkinin yetersiz olması  önemli etkenken iş arayanların da işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu niteliklere göre geleceğe  hazırlanması önemli bir kriter olarak görülmektedir.

GENÇLERİN EĞİTİM DÜZEYİ ARTTIKÇA İŞSİZLİK DÜZEYİ YÜKSELİYOR

     AB-28 ülkelerinin tersine 15-24 Yaş grubunda eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranları yükselmektedir. 2016 dönemi baz alındığında okuma yazma bilmeyenlerde işsizlik oranı % 13,4, ilköğretim mezunlarının işsizlik oranı %15,8,lise ve dengi mesleki lise mezunu olanlarda işsizlik oranı  %21, yüksek okul mezunlarında işsizlik oranı % 30,8 açıklanmıştır. Bu sonuçlara bakıldığında işgücü piyasası açısından eğitim düzeyi düşük işgücünün ağırlığı büyüme ve verimlilik açısında olumsuz değerlendirilmektedir.

     Bugün birçok dünya ülkesinde toplam işsizliğe göre daha yüksek olmasının nesnel nedenleri var olmakla beraber, en önemli nedenlerinden biri de gençlerin büyük kısmının ilk kez iş aramasıdır. İşverenleri açısından baktığımızda “askerlik, tecrübe, düşük ücret ile işe başlama…”  işe alım kriterleri gençlerin işgücü piyasasının giriş sürelerini uzatabilmekte bunun yanında firmaya yansıyan krizlerde tecrübeli ve daha uzun süre işyerinde çalışan kişilerin işten çıkarımları genç çalışanların işten çıkarılmasına göre daha maliyetli olarak görülmektedir.

     Ülkemiz açısından eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik oranının yükselmesi, ülkemizde eğitim ve istihdam arasındaki uyumsuzluğun boyutlarını göstermektedir. Daha fazla zaman kaybetmeden gençlerin istihdamı önündeki engellerin ortadan kalkmasına yardımcı olacak eğitim-istihdam ilişkisinin uyum temelinde reformlar ve sürdürülebilir ekonomik büyüme gerçekleştirilmelidir. 



or
or