DÜNYANIN SORUNU İŞSİZLİK

     Gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerin uğraştığı en önemli sosyo ekonomik sorunların başında gelen işsizlik sadece belli ülkelerin sorunu olmaktan çıkıp tüm dünyanın temel sorunlarından birisi haline gelmiştir. Artık bugün dünyada küresel işsizlik sorunundan söz edilmektedir. Ülkeler özellikle teknolojik olarak gelişirken, üretim sistemleri değişmekte ve işgücünün bu gelişmelere ayak uydurması zorlaşmakta, nüfus artışına bağlı olarak artan işgücüne istihdam imkanları yaratmak sorun haline gelmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütünün işsizlik tanımında; kişinin çalışma isteği ve gücünün yanında fiilen iş arıyor olması da önemlidir. Yani çalışma istek ve gücünde olduğu halde fiilen iş aramayan kimse işsiz statüsünde değildir.

     Uluslararası veriler incelendiğinde, AB-28, OECD ve ABD ekonomilerinde işsizlik oranlarında düşüş eğiliminin istikrarlı bir şekilde devam ettiği dikkat çekmektedir. Türkiye’de işsizlik oranı yükselme eğiliminde; 2016 işsizlik oranı 10,9 iken 2017 Şubat dönemi işsizlik oranı 12,6 olarak açıklandı. (TUİK)

     Mart 2017 döneminde ABD’de işsizlik oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir. Almanya’da ise uzun zamandır süren düşüş eğilimi son dört aydır durağan seyretmektedir. Şubat 2017 döneminde Almanya işsizlik oranları % 3,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. AB-28 bölgesinde 2013 yılının ikinci yarısından itibaren düşüş eğilimi sergileyen işsizlik oranı (MD) son aylarda azalma eğilimini devam ettirerek 2017 Şubat döneminde % 8 olarak gerçekleşmiştir. Benzer şekilde OECD ülkelerinde de işsizlik oranı (MD) kademeli olarak düşüş eğilimindedir. OECD ülkelerinde işsizlik oranı (MD), Şubat 2017 döneminde % 6,1 olarak gerçekleşmiştir.  (http://www.kalkinma.gov.tr)

2017 ŞUBAT DÖNEMİ SONUÇLARI

     2017 yılı Şubat dönemine ait işgücü piyasasındaki gelişmeler değerlendirildiğinde, işgücüne katılma oranında artış eğilimi ve istihdam artışlarının ılımlı bir şekilde devam ettiği gözlenmektedir. Ancak, istihdam artışlarının işgücü artışlarının gerisinde kalmaya devam etmesi sonucu işsizlik oranları artmaktadır.

      15 yaş ve yukarı yaştakiler için bakıldığında nüfusumuz yaklaşık 60 milyon olarak görülüyor. Ülkemizin toplam işgücü 30 milyon  855 bin kişi olurken işgücüne katılma oranı % 51,8 olarak gerçekleşti. İstihdama katılanların sayısı 26 milyon 956 binken, 3 milyon 900 bin kişi ise işsiz. 28 milyon 712 bin kişi  işgücüne dahil olmadığı görülüyor.

ÇALIŞANLARIN YOĞUNLUĞU HİZMET SEKTÖRÜNDE

      İstihdam edilenlerin %18,7’si tarım, %19,5’i sanayi, %6,7’si inşaat, %55,2’si ise hizmetler sektöründe yer aldı.

KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI DÜŞÜK

     Erkeklerde işgücüne katılma oranı %71,7’iken kadınlarda işgücüne katılım oranı  %32,3 olarak gerçekleşti. Göreceli olarak 2006 döneminde kadınların işgücüne katılım oranı % 23,6’lardan bu seviyelere gelmesi olumlu gözükse de dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığımızda halen çok gerilerde.

KAYITDIŞI İSTİHDAM

     Şubat 2017 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,7 puan artarak %32,8 olarak gerçekleşti.

                İŞSİZLİĞİN SONUÇLARI SADECE EKONOMİK DEĞİL

     Bireysel, toplumsal ve ekonomik sonuçları nedeniyle dünyanın baş etmesi gereken en önemli sorunların başında geliyor işsizlik. Bireysel açıdan dışlanmışlık, işe yaramama hissi, özgüven kaybı, ailevi sorumluluğun yerine getirilmemesinden kaynaklı huzursuzluk, toplumu da tehdit etmekte hatta işsizlik ile alkol sigara kullanımı, intihar ve suç olaylarının yüksekliği arasında da doğrusal bir ilişki olduğuna dair araştırmalar yapılmakta. Ekonomik açıdan işsizlik emek gücünün atıl tutulması anlamına gelmekte olup üretimde ki bu verim kaybı yaşam standartlarını da aşağı çekmektedir.

     Bugün gelinen noktada her ülke kendi sosyo ekonomik önlemlerle bu sorunu en düşük seviyeye indirme derdinde. Ülkemizde de işverenlere yönelik getirilen teşvikler, işgücünün nitelikli hale getirilmesi amacıyla yürütülen programlar ve son dönemde kamuoyunun dikkatini çeken Milli İstihdam seferberliğini bu önlemler arasında ilk sıralara koyabiliriz. İşsizlik oranlarının düşürülmesinde gelinen noktayı  ilerleyen süreçte hep beraber değerlendirme fırsatına erişeceğiz.

 



or
or