1970’li yıllardan sonra dünyada yaşanan ekonomik ve siyasal gelişmeler ve ardından yaşanan neo-liberal küreselleşme süreci işgücü piyasalarında önemli değişimlere neden olmuştur. Bu süreç içerisinde yeni ekonomi politikalarının uygulanması (yapısal uyum politikaları), özelleştirmeler, sendikaların etkilerinin zayıflaması, çok uluslu şirketlerin maliyetlerini azaltmak için ucuz işgücü arayışları, gelişmekte olan ülkelerin borçlanma sarmalına maruz kalması gibi etkenler işsizliği hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir sorun durumuna getirmiştir. Bununla birlikte, dönem dönem farklı bölgelerde başlayan ekonomik krizlerin, giderek birbirine bağımlı hale gelen finansal piyasaların da etkisiyle uzun sürelerle gerçekleşiyor olması işsizlik sorununu kronik bir yapıya büründürmüştür. Dünya’da ve Türkiye’de işsizlik ve işsizliğin önemli bileşenlerinden birisi olan genç işsizliğine bakıldığında ise genç işsizlik oranlarının genel işsizlik oranlarından çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle, genç işsizlik oranlarının yüksek düzeyi ve bununla ilgili çözüm önerileri konusu üzerinde önemle durmak gerekmektedir.

     ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) 2015 yılında yayımladığı rapora göre, 2007-2010 döneminde genç işsizliğinde yaşanan hızlı artıştan sonra 2012-2014 döneminde global genç işsizlik oranları % 13 düzeyine yerleşmiştir. Böylece, kriz döneminde 76.6 milyona yükselen işsiz sayısı 2014 sonunda 73.3 milyona gerilemiştir. Ancak, bu iyileşme bütün dünya ölçeğinde gerçekleşmediği gibi birçok genç kadın ve erkek iş bulma konusunda sorun yaşamaya devam etmektedir. ILO’nun 2013 yılında yayımladığı Gençler İçin Global İstihdam Trendleri adlı raporda günümüz işgücü piyasasında genç olmanın zor olduğu belirtilmişti.

Tablo 1 Bölge ve Cinsiyete Göre Gençlerde İşgücüne Katılma Oranları, 1991 ve 2014

 

Bölge

1991

2014

Toplam

Erkek

Kadın

Toplam

Erkek

Kadın

Dünya

59.0

67.0

50.6

47.3

55.2

38.9

Gelişmiş Ekonomiler ve AB

55.6

58.7

52.4

47.4

49.1

45.5

Merkezi ve Güneydoğu Avrupa (AB dışı)

50.2

56.3

44.0

40.6

47.9

33.0

Doğu Asya

75.7

74.9

76.6

55.0

57.0

52.9

Güneydoğu Asya ve Pasifik

59.3

65.8

52.7

52.4

59.4

45.2

Güney Asya

52.2

70.4

32.5

39.5

55.2

22.6

Latin Amerika ve Karayipler

55.5

71.3

39.6

52.5

62.1

42.6

Ortadoğu

35.6

57.3

12.6

31.3

47.2

13.8

Kuzey Afrika

37.0

51.8

21.5

33.7

47.2

19.7

Sahra-altı Afrika

54.3

58.6

50.1

54.3

56.6

52.1

Kaynak: ILO, Global Employment Trends for Youth 2015

     İster istihdam edilmiş isterse işsiz kalmış olanların toplamı olarak bakıldığında global ölçekte ençok dikkat çeken gelişme işgücüne katılma oranlarındaki belirgin düşüştür. Tablo 1’e göre dünyada 1991 yılıyla karşılaştırıldığında 2014 yılında erkeklerde işgücüne katılma oranı % 67’den % 55.2’ye, kadınlarda ise % 50.6’dan % 38.9’a gerilemiştir. Genç istihdamının nüfusa oranının da düştüğü yeni dönemde, genellikle ilköğretim ve ortaöğretimdeki iyileşmelerin bunda etkili olduğu, ancak bölgesel açıdan farklı gelişmelerin ve farklı unsurların bu gelişmede belirleyici olduğu tespit edilmektedir.

     Global ölçekte işgücüne katılma oranlarındaki bu belirgin düşüş, doğal olarak genç işsizliği açısından da önemli sonuçlar doğurmakta ancak bölgesel açıdan farklılaşan bir görüntü de ortaya çıkmaktadır. Örneğin, genç işsizliği % 28.2 ile Orta Asya’da % 30.5 ile ve Kuzey Afrika’da en yüksekken, % 9.9 ile Güney Asya ve Doğu Asya’da en düşüktür. Tablo 2 global işsizlik sayılarını ve oranlarını gençler ve yetişkinler açısından göstermektedir. 2015 projeksiyonlarına göre dünyadaki işsiz sayısı 200 milyonun üzerine çıkarken, genç işsizliği sayısı 74 milyon civarındadır. Oran olarak bakıldığında ise toplam işsizlik oranı % 5.9, yetişkin işsizlik oranı % 4.5 olduğu halde gençlerde bu oran % 13.1’dir. Dolayısıyla, genç işsizliğinin yetişkin işsizliğine oranı % 2.9 olmuştur.

Tablo 2 Global İşsizlik ve İşsizlik Oranları 2007-2015, Genç (15-24), Yetişkin (25+), Toplam (15+)

 

2007

2008

2009

2010

2011

2012

2013

2014e

2015p

Genç işsizliği (milyon)

70.5

72.9

76.6

75.6

74.4

74.3

73.9

73.3

73.4

Yetişkin işsizliği (milyon)

100.5

106.1

121.5

120.8

120.9

123.0

125.7

126.2

128.2

Toplam işsiz (milyon)

171.0

179.0

198.1

196.4

195.3

197.3

199.6

199.4

201.6

Genç işsizlik oranı

11.7

12.2

12.9

13.0

12.9

13.0

13.0

13.0

13.1

Yetişkin işsizlik oranı

4.0

4.2

4.7

4.6

4.5

4.5

4.5

4.5

4.5

Toplam işsizlik oranı

5.5

5.7

6.2

6.1

6.0

6.0

6.0

5.9

5.9

Genç işsizlik yetişkin işsizlik oranı

2.9

2.9

2.8

2.8

2.8

2.9

2.9

2.9

2.9

Kaynak: ILO, Global Employment Trends for Youth 2015.e: tahmin, p: projeksiyon

     ILO (2015) genç istihdamı konusunda, The “Call for Action” adını verdiği eylem planında beş başlık altında çözüm önerilerini sunmaktadır. Bunlar; (1) iş yaratmayı destekleyen ve finansal kolaylık sağlayan istihdam ve ekonomi politikaları, (2) okul-iş geçişini kolaylaştıran ve becerilerde yanlış eşleşmeleri engelleyen eğitim ve öğretim faaliyetleri, (3) Dezavantajlı gençlerin istihdamını hedefleyen işgücü piyasası politikaları, (4) potansiyel genç girişimcilere yardımcı olacak girişimcilik ve kendi istihdamını yaratma faaliyetleri, (5) genç insanların çalışma hayatında eşit muameleye tabi olmasını sağlayacak uluslararası çalışma standartlarına dayanan işçi haklarının geliştirilmesi.

     Türkiye’nin işsizlik sorunuyla tanışması 1960’lı yıllara kadar uzanmaktadır. Bugüne kadar gelinen süreçte; “hızlı nüfus artışı, tarım sektöründeki çözülme, yetersiz ve adaletsiz gelir dağılımı, kadın istihdamın düşüklüğü, işgücünün eğitim düzeyinin düşük olması, işgücü piyasasının yapısal özellikleri, istihdam üzerindeki vergi yükleri, yatırım maliyetleri, kayıtdışı istihdam, iç ve dış göçlerin yoğun olarak devam etmesi ve bölgeler arası gelişmişlik farkları” (Bkz.Güney, 2009; Yüceol, 2013)) işsizlik sorununun temel kaynaklarını oluşturmuştur. Yaşanılan ekonomik krizler ve büyümede sürekliliğin sağlanamaması, dünyadaki yeni ekonomik şartlara uyumda,  verimlilik ve ulusal rekabet gücünün artırılmasında başarı kaydedilememesi, işsizlik sorununun Türkiye’de 1997 yılından itibaren genel bir eğilim olarak sürekli bir sorun olarak algılanmasına ve oran olarak da ortalama % 10 seviyesinde kalmasına yol açmıştır. Genç işsizliği konusu ise tıpkı dünyada olduğu Türkiye’de özel bir öneme sahiptir. Zira, genç işsizlik oranları toplam işsizlik oranından yaklaşık iki kat daha fazladır. Yükseköğretim mezunlarında ise işsizlik oranları çok daha yüksektir.

Tablo 3 Kurumsal Olmayan Nüfusun İşgücü Durumu: 2010 ve 2014, Genç (15-29)Yetişkin (30+)

 

 

Kurumsal olmayan nüfus

İşgücü

İstihdam edilenler

İşsiz

İşgücüne dahil olmayan nüfus

İşgücüne katılma oranı

İşsizlik oranı

Tarım dışı işsizlik oranı

 

 

 

 

2010

Toplam

Genç

Yetişkin

Erkek

Genç

Yetişkin

Kadın

Genç

Yetişkin

52 541

11 548

40 993

25 801

5 643

20 158

26 740

5 905

20 835

25 641

4 426

21 215

18 257

2 872

15 385

7 383

1 554

5 830

22 641

3 465

19 130

16 170

2 269

13 901

6 425

1 196

5 229

3 046

961

2 085

2 088

604

1 484

959

358

601

26 901

7 122

19 779

7 544

2 771

4 773

19 357

4 352

15 005

48,8

38,3

51,8

70,8

50,9

76,3

27,6

26,3

28,0

11,9

21,7

9,8

11,4

21,0

9,6

13,0

23,0

10,3

14,8

25,9

12,4

13,2

23,7

11,2

20,2

30,7

16,7

 

 

 

 

2014

Toplam

Genç

Yetişkin

Erkek

Genç

Yetişkin

Kadın

Genç

Yetişkin

56 986

11 724

45 262

28 145

5 866

22 279

28 841

5 858

22 982

28 786

4 789

23 997

20 057

3 166

16 890

8 729

1 622

7 107

25 933

3 930

22 002

18 244

2 639

15 604

7 689

1 291

6 398

2 853

858

1 995

1 813

527

1 286

1 040

331

709

28 200

6 936

21 265

8 089

2 700

5 389

20 112

4 236

15 876

50,5

40,8

53,0

71,3

54,0

75,8

30,3

27,7

30,9

9,9

17,9

8,3

9,0

16,6

7,6

11,9

20,4

10,0

12,0

21,0

10,1

10,3

18,7

8,7

16,5

26,2

14,1

Kaynak: TÜİK (2015), İstatistiklerle Gençlik 2014

     Türkiye’de işsizliğin nedenlerini oluşturan söz konusu etmenlere ek olarak, eğitim ve istihdam ilişkisinin kurulamamış olması da özellikle genç işsizliği açısından önemli bir yer tutmaktadır. Emek piyasasının beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate almayan bir eğitim sistemiyle işsizliği ve özel olarak genç işsizliği sorununu çözmek çok zordur. Öte yandan, eğitim düzeyi arttıkça, işsizlik oranının artması da dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işgücü piyasasının yapısal zaafını gösteren bir başka olumsuz gelişmedir. Tablo 3 erkek, kadın ve toplamda kurumsal olmayan işgücünün durumunu gençler ve yetişkinler açısından göstermektedir. Tablodan çıkan sonuçlara göre gençlerde işsizlik oranları hem toplamda hem de yetişkinlerde gözlemlenen işsizlik oranlarına göre çok daha fazladır. Örneğin, 2014 yılında toplam işsizlik oranı % 9.9, yetişkin işsizlik oranı % 8.3, genç işsizlik oranı ise % 18.9’dur. Kadınlarda ise hem genç işsizliği hem de yetişkin işsizliği diğerlerine göre daha yüksektir. Oysa kadınlarda işgücüne katılma oranları halen çok düşüktür (2014’de gençlerde % 27.7, yetişkinlerde % 30.9). Kadınların eğitim düzeylerinin artmasıyla önümüzdeki dönemlerde işsizlik sorununu daha büyük bir problem olacağı aşikardır.

     Türkiye’de işsizlik sorununun özel olarak da genç işsizlik sorununun çözümü konusunda çok çeşitli çözüm önerileri getirilebilir. Bunlar içerisinde en önemli konu Türkiye’nin makroekonomik performansının artırılmasıdır. Üretim, yatırım ve ihracat yerine daha çok tüketimin ana bileşen olduğu, üstelik ağırlıklı olarak dış tasarrufla ve sıcak parayla finanse edilen büyüme modelinden bir an önce vazgeçilmeli, yeni alternatifler ve farklı sanayileşme modelleri geliştirilmelidir. Bu yapılmadığı sürece rekabet gücü yüksek üretken alanlarda yatırım yapmak, yeni iş imkanları yaratmak mümkün değildir. Türkiye’de GSYİH ve ÜFE’de meydana gelen değişimlerin doğrudan veya dolaylı olarak genç işsizlik üzerinde etkili olduğu yönünde bulgular, her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır (Bkz. Çondur ve Bölükbaş, 2014).

     İşsizliğin çözümü noktasında ikinci aşamada gündeme getirilecek önerileri geleneksel aktif ve pasif istihdam politikalarına göre değerlendirilebilir. Pasif istihdam politikaları; işsizler için yardım niteliğinde olan (işsizlik sigortası) ve işsizliğin ortaya çıkardığı ekonomik ve sosyal sorunların giderilmesini amaçlayan politikalardır. Dolayısıyla, genç işsizliği sorunu konusunda aktif istihdam politikaları daha fazla önplana çıkmaktadır. Aktif istihdam politikaları; istihdam yaratmaya ve işsizliği önlemeye yönelik olarak oluşturulan politikalardır. Aktif istihdam politikaları işsizlerin iş bulma ya da iş arama sürelerinin kısalmasını sağlayarak işgücü piyasasında işsiz sayısının azalmasını hedeflemektedir. Türkiye’de İş-Kur’un önemli roller üstlendiği bu politikalarda kamu çalışma programları, iş arama yardımları ve istihdam hizmetleri, mesleki ve yeniden mesleki eğitim programları, bağımsız çalışma programları, işletmeye sunulan ücret ve istihdam destekleri öncelikli olarak dikkat çekmektedir.

     Genç işsizliği sorununda Türkiye’nin yapması gereken çalışmalar içerisinde yukarıda İLO’nun vurguladığı eylem planlarını hayata geçirmek de olmalıdır. Okul-iş geçişini kolaylaştıran (İş-Kur’un uyguladığı işbaşı eğitim programları bu konuda başarılı bir örnektir, İş-Kur 2015) ve becerilerde yanlış eşleşmeleri engelleyen eğitim ve öğretim faaliyetleri, dezavantajlı gençlerin istihdamını hedefleyen işgücü piyasası politikaları, potansiyel genç girişimcilere yönelik çalışmalar, çalışma hayatında uluslararası çalışma standartlarına dayanan işçi haklarının geliştirilmesi bunlar içerisinde sayılabilir.

 

Kaynaklar

Çondur, Funda – Bölükbaş, Mehmet (2014), “Türkiye’de İşgücü Piyasası ve Genç İşsizlik Büyüme İlişkisi Üzerine Bir İnceleme”, Amme İdaresi Dergisi, cilt 47, sayı 2, 77-93.

Güney, Alptekin (2009), “İşsizlik, Nedenleri, Sonuçları ve Müdahale Yöntemleri”, Kamu-İş İş Hukuku ve İktisat Dergisi, Cilt 10, Sayı 4, 135-159.

ILO (2013), Global Employment Trend ForYouth, 2013, www.ilo.org

ILO (2015), Global Employment Trend ForYouth, 2015, www.ilo.org

İŞ-KUR (2015), İşbaşı Eğitim Programı, 10 Soruda İEP, Bilgi Notu, 01.07.2015, www.iskur.gov.tr

TÜİK (2014), İstatistiklerle Gençlik, 2014, www.tuik.gov.tr

YÜCEOL, Hüseyin M. Yüceol (2013), “Ekonomik ve Sosyal Bir Olgu Olarak Türkiye’de İşsizlik Sorunu ve Çözüm Önerileri”, İçinde, Türkiye Ekonomisinde Güncel Ekonomik Sorunlar ve Mali Konular, Ekin Yayınevi, Bursa.



or
or