Bugün kamu kuruluşlarının, odaların, üniversitelerin, özel sektör kuruluşlarının, sivil topum kuruluşlarının, iyi niyetli bireysel girişim ve organizasyonların neden kamuoyunda hak ettiği karşılığı bulamadığını, hatta hedef kitlesinin bile haberdar olmadığı organizasyonlarla karşı karşıya kaldığımızı bir genç girişimci olarak kaleme almak istiyorum.

       Organizasyonların amaçları, hedefleri ne olursa olsun günümüzde işbirliğine dayanmayan hiçbir organizasyonun başarı şansı yoktur. Bir kuruluş bir organizasyon gerçekleştireceği zaman ortaya çıkacak başarının odağında yine sadece kendilerinin olma arzusu, diğer taraftan da kuruluşların diğer bir organizasyonun gerçekleştirilmesinde maddi ve manevi kaynak ayırmasına rağmen başarıda sadece paydaş ya da destekçi statüsündeki konumu işbirliği kültürünü olumsuz etkilemektedir. Tabi kurumlar ve kuruluşların yönetimleri arasında ki siyasi ayrılıklar ve makamsal egolar ortak bir işbirliği kültürünün oluşmasına da engel oluşturmaktadır.

        Profesyonel organizasyonlara baktığımızda; konu, program, tanıtım çalışmaları, işbirliği çerçevesi, konuklar, hedef kitlenin tatmin olması hepsi ayrı ayrı ele alınması gereken önemli bütçe kalemlerinden oluşmaktadır. İşbirliği kültürünün olmaması bütçenin sadece etkinliği yapan kuruluş üzerinde kalması organizasyonun başarısını olumsuz yönde etkilemektedir.

     Özellikle üst kuruluşlar olan odalar, bölgeler, sivil toplum örgütleri, vakıflar ve kamu kuruluşlarının hangi organizasyonları hangi derecede destekleyeceği konusunda profesyonel bir yaklaşım sergileyip sergileyemediği kadar ili temsil eden siyasi temsilcilerin de ulusal destekler konusunda ne kadar başarılı olduğu da tartışılmalıdır.

     Sponsorluk konusu organizasyonların yapılması kadar başarıyla gerçekleşmesi konusunda da son derece önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle etkinliklerin yapıldığı bölgede özel sektör firmalarının kurumsallığı, markalaşmaya bakış açısı, çevre organizasyonlara ilgisi, sosyal sorumluluk destekleri ve bu desteklerin derecesi ve sunuş şekillerindeki profesyonellikleri, etkinliklerin bazen sadece başarısını değil organizasyonun gerçekleşip gerçekleşmemesine bile etki edebilir. Dikkat çekilen ve bizlerin de eleştirdiği diğer bir nokta da; protokolün ilde gerçekleşen etkinliklere katılımlarının sadece siyasi ve ekonomik ilişkilere dayanmaması.. başarılı organizasyonların mutlaka desteklenmesi gerekliliği unsurudur. Burada objektif bir bakış açısının da şart olduğuna şahit oluyoruz.

       Organizasyonlar hedef kitlesinden bağımsız asla başarılı olamaz. Evet bugün gerçekleşen organizasyonlarda; organizasyonun kurumsal çerçevesi ne kadar başarılı olursa olsun hedef kitlenin haberinin olmadığı, hedef kitleyi çekmeyen veya hedef kitleyi mutlu etmeyen hiçbir organizasyon gerçek anlamda başarılı sayılamaz ki organizasyonlar hedef kitlede bir davranış değişikliği meydana getirdiğinde gelecek dönem için artık herkesin beklediği bir etkinlik halini alacaktır.

     Tanıtım çalışmaları; organizasyonların en önemli ayağını oluşturmaktadır. Bugün binlerce afiş, billboard, broşür gibi eski nesil reklam araçlarına büyük kaynaklar aktarılmaya devam ederken; tanıtım çalışmalarını dijital dünyaya taşıyan organizasyonların , işbirliği yapılan kuruluşların tanıtıma yapmış olduğu katkılar ve en önemlisi de başarılı organizasyonların kendi reklamını yaptığı etkinliklerin daha başarılı olduğunu görüyoruz.

     Etkinlik takvimi; birçok kuruluş birçok alanda etkinlik düzenlerken çevresinde hangi tarihlerde hangi etkinliklerin gerçekleşeceği etkinlik takvimine bakmak zorunda. Buna kayıtsız kalındığında aynı gün ya da yakın tarihli benzer etkinlikler birbirini izlerken, bölünmüş protokol katılımı ve hedef kitle katılımında olumsuz sonuçlar doğuracağı gibi,  etkinliğin tv, radyo, dijital dünyada ki tanıtım çalışmaları da başarısız olacak hatta bazı etkinlikler büyük emekler harcanmasına rağmen hiçbir platformda yayınlanmayacak “yok hükmünde” bir değere sahip olacaktır.

      Kurumsal kapasitenin sınırlı olması ve organizasyonun büyüklüğü birçok etkinliği organizasyon firmalarıyla gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında firmaların profesyonelliği, deneyimi, daha önce böyle bir işi yapıp yapmadığı gibi değerlendirme kriterlerinin yanında her zaman en ucuz teklifi veren firma sizi mutlu da etmeyebilir. Bu açıdan işbirliği yapılacak organizasyon firmalarının niteliği en önemli unsurlar arasında yer aldığını söyleyebiliriz.  

     Görüldüğü gibi organizasyonlar birçok bileşenden oluşan profesyonel yaklaşılması gereken çalışmalardır. Mersin ilinde yukarda saymış olduğum başarı kriterinden kaçı mevcut bunu kamuoyunun taktirine bırakırken özellikle kaynak aktaran üst kuruluşların (oda, bölge, özel sekör, stk…) Mersin’e değer katacak organizasyonları değerlendirmesi konusuna ve ne derecede katkı sağlanacağı hususuna yaklaşımını yeniden değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum ki aksi taktirde Mersin’e hiçbir katkısı olmayan etkinlikler yüzünden Mersin’in markalaşmasına katkı sağlayan büyük organizasyonlar feda edilmeye devam edecektir.



or
or